23 Nisan 2009 Perşembe

Pepe'nin Tekmesi


Bir futbolcu nasıl olurda kendisini böyle kaybeder bilemiyorum.Real Madrid-Getafe maçında oyuncu Pepe kendisini geçen Getafe li oyuncuyu ceza sahası içinde bariz bir şekilde eliyle rakibini iterek düşürüyor.Ardından hırsını alamayan Pepe yerdeki oyuncuya öyle güçlü iki tekme atıyorki rakibini öldürme amacında olduğunu düşünüyor insan.

Bu olay şuanda İspanya basını'nın gündeminde,Federasyon Pepe ye 6 maçlık bir ceza vermeye hazırlanıyor.Ancak Real Madrid'in de oyuncunun kontratını fesedebileceği açıklandı.Ayrıca medyada'da inanılmaz bir tepki var Pepe ya karşı bakalım bu futbolcunun sonu ne olucak. İşte bu anların video görüntüleri...


22 Nisan 2009 Çarşamba

Biralar Dolaba

Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun şehirle iç içe.Bu durum ona futbolcularını kontrol altında tutması içinde hafiften bir avantaj sağlamakta.Uygun,kentte ki alkol satan büfelere "Buraya benim futbolcu kardeşlerimden gelen olursa çaktırmadan beni haberdar edin" demiş.Ve günlerden bir gün gece yarısı Bülent Hocanın telefonu çalmış.Büfeci az önce futbolcularından birinin beş tane bira aldığını söylemiş.Uygun,hemen oyuncusunu arayıp "O biraların 4 tanesini dolaba koyuyorsun sadece birini içiyorsun.Yarın da geliyorum beraber sohbet ediyoruz " diyor.Futbolcu şaşkınlık içinde durumu inkar etmeye çalışsa da Bülent Hoca dediğimi yap deyip telefonu kapatıyor.

Ne kadar da samimi bir olay değil mi.Tam da anadolu insanına has bir davranış.Sivasspor'un bugünlere gelmesi tesadüf değil,böyle parçaların birleşmesiyle oluşan bir durumdur.Bülent Uygun'un Sivasspor'a katkısı tartışılmaz.İçten içe acaba taş yerinde mi ağır acaba,Bülent Hoca başka bir takımda başarılı olabilir mi diye de düşünüyorum açıkcası ama eğer bu hoca o takımda başarılıysa neden ayrılsın ki.Hep konuşuruz kankamla,deriz ki "bizim takımlarımızda artık Sir Alex Ferguson'larını bulmalı".İşte bunu yapan ilk takım olabilir Sivasspor.

20 Nisan 2009 Pazartesi

FC Bunyodkor

Kendisinden Avrupa ve Dünya üzerinde ilk bahsedildiğinde sanırım Samuel Eto'o yu transfer ettik demişlerdi.Ancak yinede bir Özbek takımı Samuel Eto'oyu almış gibilerden aklımda kalmıstı FC Bunyodkor.Kendisi'nin adını ilk teleffuz edişim Rivaldo'yu kadrolarına kattıklarında olmuştu.O zaman anlamıstım büyük futbolcuların transfer edilişinin Dünya'da nasıl yankı bulduğunu.Dünya futbolunda yer etmiş bir futbolcuyu kadronuza katıyorsanız ,Dünya'nın dört bir yanında futboldan az çok bizim kadar anlayan herkes duyuyor isminizi buda kulüp markasının değerini arttırıyor ki FC Bunyodkor kendisinden bizim blogumuz da bile söz ettirdi.

FC Bunyodkor'un logosu size bir yerden tanıdık geliyormu?Çakma Barcelona'mı bu takım yoksa yo yo hayır bu kulüp 2008 yılında FC Barcelona ve Espanyol Barcelona kulüpleriyle kardeş kulüp olmuş o tarihten sonrada logo resimde gördüğünüz değişime uğramış.

Kulübün maddi gücünü Özbekistan'ın Petrol ve Gaz şirketleri sağlıyor.Ülkenin en büyük petrol-gaz şirketleri kulübün sponsorları arasında bulunuyor.Kulüp arkasında bulunan bu büyük maddi gücünde desteğiyle medya da çok yansıma bulmamasına rağmen, Andrés Iniesta, Carles Puyol ve Cesc Fàbregas gibi Dünyaca ünlü İspanyol yıldızlar için girişimlerde bulundu ancak bu futbolculardan geçerli bir yanıt alamadı buna rağmen kadrosuna Rivaldo yu dahil etmeyi başardı.


Kulübün geçmişinde herhangi bir şampiyonluk bulunmuyor ancak kulüp zaten 6 temmuz 2005 yılın da kurulmuş,bu sezona fırtına gibi başladırlar.Ligin ilk 5 haftası geride kalırken 5 macıda kazanmasını bilen FC Bunyodkor ,16 takımın yer aldığı Özbekistan Yüksek Liginde rakip fileleri 13 kez havalandırarak, en çok gol atan takım oldu, bunun yanı sıra ligin başlamasından bu yana gol yemeyen tek takım olmayı da başardı.

Wenger,Drogba'yı 100 bin iken almamış

Arsenal Teknik Direktörü Arsene Wenger,Chelsea'nin ünlü golcüsü Didier Drogba'yı 100 bin pound iken almadığını açıkladı.Yedi yıl önce Fransa 2.Ligi'nde Le Mans forması giyerken Fildişi Sahilli futbolcuyu bulduğunu belirten Wenger,"O zaman bizde oynamaya hazır olmadığını düşünerek almadık" ifadesini kullandı.Sezon sonunda Chelsea'den ayrılacak olan Drogba'nın şu anki değeri 24 milyon pound olarak gösteriliyor.

Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında Real Madrid'in Robinho'nun Manchester City'e gidişinin ardından bir fantastik golcü eksikliği yaşadığını duydum.Aklıma hemen acaba Drogba Real Madrid'e gider mi diye geldi.Çünkü eğer Drogba Chelsea'den ayrılıyorsa daha küçük bir takıma gitmeyecektir.Arsenal'de Adebayor var o sebeple Drogba'ya gerek duymazlar.Man. Utd 'nin ise Drogba'yla ilgileneceğini sanmıyorum.Drogba gibi fantastik özellikleri olan bir futbolcuya eminim ki Real Madrid kapısını açacaktır.Transfer sezonu açılınca eminim ki Drogba Fenerbahçe'ye doğru diye yazanlarda olacaktır.Bekleyelim görelim bakalım.

Beşiktaş Klasiği

Turkcell Süper Ligin 28.Haftasında lider Sivasspor,Konyaspor deplasmanında berabere kalarak Beşiktaş a bu hafta kazanması halinde lider olma fırsatı sunmuştu.Ligin bitimine 6 hafta kala Beşiktaş zirvede olacaktı.Tek engel vardı,Bursa.Maç günü kankam Azohba yı aradım.Fenerbahçe nin Ankaraspor a yenilmesiyle ilgili bir kaç söz söylleyip bugün kazanmamız halinde lider olacağımızı söyledim.Ama ekledim,dedim ki ben yıllardır bir istatistik takip etmekteyim.Beşiktaş ne zaman ki bu hafta kazansa lider olacak olur o hafta puan kaybeder lider olamaz dedim.ve benim görüşüm malesef ki tuttu.Şimdi diyebilirsiniz ki e bu adamlar nasıl lider olacak o zaman.Hemen söyleyeyim.Önce Beşiktaş oynayacak ve maç fazlasıyla lider olacak.Sonra rakibi oynayıp puan kaybedecek ve Beşiktaş liderlikte kalacak.Yoksa Beşiktaşın böyle lider olacağı yok.

Bu arada yazı da belirtmedim ama Beşiktaş - Bursaspor maçı 0-0 bitti.

19 Nisan 2009 Pazar

Boca Juniors - River Plate















NASIL ANLATSAM,NERDEN BAŞLASAM...

MFÖ'nün Bodrum Bodrum şarkısının başlangıcı bu anlatılması zor rekabeti anlatmaya başlarken birden dilime dolandı.Çünkü tıpkı şarkıda ki gibi nasıl anlatacağım ve nereden başlayacağım konusunda kararsızlık içindeydim.Başlayalım...

Bir çok sitede,gazetede,dergide yazılır,televizyonlarda üzerine programlar yapılır bu derbinin.Her birinde birbirine yakın hatta çoğu zaman aynı şeyleri duymanız okumanız mümkün.Ama burada onlardan farklı olarak benimden göreceksiniz bu ezeli rekabeti.Ezeli rekabet deyince bizim sözde ezeli rekabetlere hiç benzemez Boca-River maçları.O yüzden bizimkilerden aklınızda kalan ne varsa silin ve öyle düşünün bu maçı.

Yıllar evvel bir dergide bir yazı okumuştum ve hala aklımdadır.Gerçekliği tam bilinmemekle beraber böyle bir rivayet vardır.Yine bir River - Boca maçı oynanmış ve maçı River 2-0 kazanmıştır.Maçtan sonra çıkışta Boca taraftarları 2 River taraftarını öldürür ve stadın duvarına şunu yazarlar 'ŞİMDİ DURUM 2-2'. Ben demiştim size bizim derbileri unutun diye.Arjantin'in bu iki köklü klübü her zaman ligde ipi göğüslemenin dışında aralarında oynadıkları maçları da kazanmak için mücadele ederler.Bir Bocalı için River galibiyeti,Riverlı için Boca galibiyeti şampiyonluğa bedeldir.

Futbol demek birazda stadyum demektir benim için.En küçük takımdan en büyüğüne kadar sitelerini ziyaret ettiğim her takımın stad resimlerine çok büyük bir zevkle bakarım.O zaman size oynandığında dünyada 1 milyardan (bunu da hep yeni türk lirasına çeviresim gelir) fazla kişinin izlediği bu mücadelenin merkezlerini sunayım.Herkes ilgilenmese de içten içe bir takıma sempatide duyar aslında.O yüzden bende ilk önce sempatisini duyduğum River Plate stadını sunuyorum.















River Plate maçlarını 66449 kişi kapasiteli El Momumental Stadında oynamaktadır.Bu stad büyük rekabete ev sahipiği yapmanın dışında bize ilginç gelecek bir özelliğe de sahiptir.Arjantin de yalnızca El Momumental de skorbord bulunmaktadır.Şimdi düşününce bizim Rize Atatürk Stadında bile skorbord var ya o yüzden ilginç geldi bana.Hatta halı sahalarımızda bile skorbord var.Yazalım fark açılınca karışmasın diye orda bile gollerden sonra basıyoruz tuşa.Yani maçın skorunu akıllarında mı tutuyorlar Arjantinliler : ) Ne bileyim ya biz İnönü de kaç dakika kaldı diye bile bakıyoruz skorborda.Komik geldi bana biraz.Komikliğin dışında birazda ürkütücü aslında.Neden öyle düşündüm bilmiyorum ama amatör ruhu canlandırıyor biraz.Amatörlük denincede aklıma ilk dengesiz güç sertlik falan filan geliyor : ) O yüzden ürktüm heralde.Ama bakın şimdi size rakip oyuncu veya rakip taraftar olarak gitmek istemeyeceğiniz El Momumental stadından bir kaç taraftar görüntüsü sunuyorum.






































ve şimdi La Bombonera.


Boca Juniors maçlarını 60245 kişi La Bombonera stadında oynamaktadır.Belki dikkatinizi çekmiştir,tıpkı El Momumental gibi La Bombonera nın da üstü tamamen açık.Artık fazla ateşli olmalarından mı,yıkılır endişesinden mi yoksa bölgenin sıcak ikliminden midir bilmem ama durum böyle.Şimdi birde ateşli Boca taraftarına bakalım



































Dediğim gibi herkesin bu iki takımdan birine sempatisi mutlaka vardır.(Bu arada Azohba da Boca Juniors taraftarıdır).Bu akşam (19nisan) saat 21:00 de La Bombonera stadında Boca Juniors ezeli rakibi River Plate i ağırlayacak.Ntvspor dan naklen yayınlanacak maçı bende bir River Plate taraftarı olarak seyredicem.İki takımında ligde yaşadığı sorunlar var ve iki takımda mutlaka kazanmak için oynayacaklar.En az sahada oynanan futbol kadar zevk vereceğini düşündüğüm taraftar şovları içinde bu maçı kaçırmayın derim.Yarın River Plate in gollerini yazmayı ümid ederek yazıma son veriyorum.Sizde tarafınızı seçin ve bu akşam bu maçı sakın kaçırmayın.


BOCA JUNİORS - RİVER PLATE dünyanın en büyük derbisi.başka söze gerek yok.

Tanrı Pes Oynarsa

İnternette dolaşan resimlerden bir tanesi tanrı pes oynarsa başlığıyla yayınladık kim hazırlamışsa güzel olmus gercektende :).Sormadanda edemicem sizce pozisyon ne olur?